TBMM Dilekçe Komisyonu, tüketicilerin tarife mağduriyetini gidermek için düğmeye bastı. Her telefon konuşmasının öncesinde görüşmenin maliyetinin ne kadar dakikaya tekabül ettiğini belirtmesine karar verildi.
GSM şirketleri ise 'maliyetler yüksek' diyerek düzenlemeye karşı çıkıyor.

TBMM, cep telefonu kullanıcılarının 'tarife anonsu' yönündeki şikayetlerini haklı buldu ve her telefon görüşmesi öncesinde 'yapılacak görüşmenin dakikası ..... kuruştur' şeklinde anons yapılması gerektiğine karar verdi.

Bu yöndeki karar, ilgili kurumlar tarafından uygulanması talebiyle Başbakanlık'a gönderilecek. GSM şirketleri, daha önce bu yöndeki taleplere 'maliyeti çok yüksek' diyerek karşı çıkmıştı. TBMM Dilekçe Komisyonu, dünkü toplantısında cep telefonu abonelerinden gelen 'tarife anonsu' başvurularıyla ilgili çalışmalarını karara bağladı.

Komisyon üyeleri tarafından kabul edilen raporda, tarifelerin 'müşterilerin onayı alınmadan, GSM şirketleri tarafından değiştirilebilmesinin, tarifelerin çok çeşitli olmasının ve tarife geçişlerine imkan tanınmasının, tüketicilerin ödeyeceği bedele ilişkin farkındalığını azalttığı' vurgusu yapıldı. Bu durumun tüketicinin bedel konusunda bilgi edinme hakkını engelleyen sonuçlar doğurduğu belirtildi.

Hizmet alımında, hizmetin bedelinin bilinmesinin asli unsur olduğu belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi: "Numara taşınabilirliği uygulamasında kullanılan ton sesi, bilgilendirme ihtiyacını karşılayamamaktadır. Tarifelerin standart hale getirilmesinin tüketici menfaatlerine ve sektörün rekabetçi gelişimine aykırı olduğu görülmüştür.

Tüketicinin, telefonla görüşmeye başlamadan önce hizmeti sağlayan işletme tarafından 'yapılacak görüşmenin dakikası ..... kuruştur' ve benzeri şeklinde bir anons ile bilgilendirilmesi bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır." GSM şirketlerinin 'ahde vefa' ilkesine aykırı olarak tek taraflı tarife şartlarında değişiklik yapılmasının en temel evrensel tüketici haklarına aykırı olduğuna işaret edilen raporda, bu durumun Elektronik Haberleşme Kanunu'na da aykırı olduğu belirtildi.

Konuyla ilgili denetimleri sağlayan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTK) yönelik dolaylı eleştirilerde de bulunan raporda, "Denetim ve idari yaptırım uygulama, haksız şartları tespit etme, tüketici şikayetlerini inceleme görevinin hizmet gereklerine uygun yürütülüp yürütülmediği hususunda tereddüt oluşmuştur. Yanıltıcı reklamlar konusunda, idareye verilen yaptırım uygulama yetkisinin oranlarının caydırıcı nitelikte olmamasından dolayı bu oranların artırılmasına ilişkin yasal düzenleme yapılmasında kamu yararı görülmüştür." ifadelerine yer verildi.

TÜBİTAK: SİSTEM TEKNİK AÇIDAN MÜMKÜN

TBMM Dilekçe Komisyonu, söz konusu raporu hazırlama aşamasında 'tarife anonsu' konusunda GSM şirketleri ve ilgili kamu kurumlarının görüşlerine başvurmuştu. Sanayi Bakanlığı, TÜBİTAK ve TBMM Teknik Daire Başkanlığı, tarife anonsunun yapılması gerektiği yönünde görüş belirtmiş, TÜBİTAK sistemin teknik açıdan mümkün olduğunu belirtmişti.

Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu Başkanlığı ile Avea, Turkcell ve Vodafone ise yüksek maliyet gerekçesiyle tarife anonsunun yapılamayacağını savunmuştu. Lider GSM şirketi Turkcell, anons sisteminin geliştirilmesi ve uygulamaya geçmesinin en az 18 ayı alacağını, yatırım maliyetinin ise 100 milyon dolar mertebesinde olacağını aktardı. Vodafone uygulamanın çok zor olduğunu savunmuş, farklı aboneler aynı yönü arasalar dahi farklı abone paketlerine üye olduklarından aynı birim fiyatla ücretlendirilemeyeceklerini eklemişti.

'Bilgi karmaşasına yol açar' gerekçesiyle sistemi kurmak istemeyen Avea da anonsun hem çok yüksek maliyetlerin ortaya çıkmasına sebep olacağı hem de aboneleri bilgilendirme amacının aksine, yanıltıcı olacağı ve bilgi karmaşasına yol açacağını ifade etmişti. Komisyonun 'tavsiye' kararını içeren rapor, ilgili kurumlar aracılığıyla uygulanması talebiyle Başbakanlık'a gönderilecek.