Son dönemde iyice artan kontör dolandırıcılarının mağdurları arasında dekan, doktor, mühendis ve birçok esnaf yer alıyor.
Cep telefonlarına gelen gereksiz reklam ve satış mesajları, aboneleri rahatsız ediyor. Özellikle yurtdışında iken alınan mesajlar, telefon faturasını da şişiriyor. Tüketici mevzuatına göre cep telefonuna reklam ve satış mesajı almak istemeyen aboneler öncelikle GSM operatörü ile yaptığı sözleşmede yer verilen, "Reklam, tanıtım vb. mesajları istemiyorum" bölümünü işaretlemeli. Aksi halde, GSM şirketleri abonelerin numaralarını reklam amaçlı başka şirketlere verebiliyor. Ayrıca aboneler, telefonlarına gelen "Hediye kazandınız. Şu numaralı telefonu arayın vb." mesajlara karşın dikkatli olmalı ve bu satışların Tüketici Kanunu Mesafeli Satışlar kapsamında olduğunu iyi bilmeli. Sanayi Bakanlığı yetkilileri, telefonlara kısa mesajla gelen satış ve reklam tekliflerini iyi incelemeleri uyarısı yaptı.
Cep telefonuna gelen reklam, tanıtım ve satış amaçlı ticari mesajların tüketicileri mağdur etmeye başlaması üzerine Sanayi Bakanlığı konuyu yakın takibe aldı. Bu tür şikayetler için Bakanlık ilk inceleme olarak cep telefonlarına reklam veya satış amaçlı mesaj gönderen şirketin telefon numarasını GSM operatörlerinden temin edip-etmediğine bakıyor. Telefon numarası, abonenin rızası dışında GSM operatörü tarafından verilmiş ise operatör suçlu bulunuyor. Abone, sözleşmede mesaj istemiyorum şartı koymamış ise GSM operatörü bu işten sorumlu tutulmuyor. Bakanlık ikinci adım olarak mesajı atan şirkete satışın Tüketici Kanunu'nun Mesafeli Satışlar kurallarına uygun olup-olmadığı incelemesi yapıyor. İncelemeler sonucunda, tüketici mağduriyeti tespit edilirse ilgili şirket ve GSM operatörüne cezai işlem uygulanıyor.
Firma incelemeye alındı
Cep telefonuna gelen mesaj ve ürün satışlarını Sanayi Bakanlığı da takip ediyor. Bu konudaki şikayetleri Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü inceliyor. Bakanlık yetkilileri, bu tür satışların Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Mesafeli Sözleşmeler" başlıklı 9/A maddesinde net bir şekilde tanımladığı bilgisini verdi. Aynı yetkililer cep telefonu üzerinden yapılan satışlarla ilgili kanunda yer verilen; "Yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmeler" tanımına dikkat çekiyor. Bakanlık yetkilileri konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bu tanım kapsamında yapılan bir incelemeyi de örnek gösterdi: Cep telefonu abonelerine indirimli satış ve hediye kazandınız mesajı gönderen firma şikayet üzerine incelemeye alındı. Bu numarayı arayan ve ürünü almaya ikna olan tüketicilerin yapılan incelemelerde kısa mesaj içeriğinde ve telefon görüşmelerinde tüketiciye verilmesi gereken Mesafeli Sözleşmeler Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in "Ön Bilgiler" başlıklı 5'inci maddesinde sıralanan hususlarda tüketicinin bilgilendirilmediği tespit edilmiş. Bunun üzerine ilgili firma denetim programı kapsamına alındı. Reklam Kurulu da firmaya re'sen inceleme başlattı. Bakanlık yetkililerine göre reklam amaçlı kısa mesajı almak istemeyen aboneler öncelikle bağlı olduğu GSM operatörüne başvurmalı.
'Mühendisi kandırmak zor olur, sen 100 kontör gönder yeter'
Kontör dolandırıcıları işi iyice pişkinliğe vurdu. Gün geçmiyor ki yeni bir dolandırılcılık haberi gelmesin. Terör örgütlerinin isimlerini kullanarak 'dinlemeye takıldıklarını' ileri sürdükleri vatandaşları dolandıran kontör hırsızlarının son dönemde, 'Ergenekon' adını kullanarak kontör hırsızlığı yaptığı bildirildi. Mağdurları arasında, öğretmen, doktor, dekan, terzi, bakkal, manav gibi yüzlerce esnaf bulunan kontör dolandırıcılarının son denemesi adeta pes dedirtiyor. Bir internet sitesinde yer alan habere göre İstanbul'dan İ.B., başından geçen olayı şöyle anlatıyor: "Beni Ümraniye Emniyet Müdürlüğü'nden komiser Asım diye aradılar. 'Telefon numaranız kopyalanıp terör görüşmelerinde kullanılmıştır. Hakkınızda yasal işlemler başlatılmıştır.' denildi. Telsiz sesleri arasında, 'yaşınız ve mesleğiniz nedir?' diye sorunca '31 yaşındayım, mühendisim.' dedim. Bunun üzerine dolandırıcı, 'Abi mühendissen seni kandırmak zor olur, boşuna uğraşmayayım, sevdiklerinin hatırına bir 100 kontör yolla da yolumuzu bulalım.' dedi."
Daha önce Hitit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Şatıroğlu da, kendini polis ve savcı olarak tanıtan kişilerce dolandırılmıştı. Fakültede bulunduğu sırada Prof. Dr. Şatıroğlu'nu arayan ve kendisini polis olarak tanıtan kişi, GSM kartınının terör örgütü tarafından kopyalandığı ve adına faaliyette bulunduklarını bildirerek, suçluların yakalanması için kontör göndermesini istemişti. Dekan Şatıroğlu dolandırıcılara 17 adet 250 kontör göndermişti. Vatandaşı uyaran emniyet yetkilileri "Polis kontör istemez." uyarısında bulundu.